Saðlikli Býr Gezegen Ýçýn Kadin - Erkek Ortakliði

Statements

Saðlikli Býr Gezegen Ýçýn Kadin - Erkek Ortakliði

Bahai Uluslararasý Toplumu tarafýndan hazýrlanmýþtýr.

Miami, Florida—8 November 1991

"Ýnsanlýk aleminin refah, barýþ ve güvenliðine, insanlýðýn birliði kesin olarak kurulmadýkça ve kurulana kadar asla ulaþýlamaz." Ondokuzuncu yüzyýlýn son yýllarýnda Hz. Bahaullah tarafýndan söylenen bu kehanet içerikli sözler, dönemin liderleri tarafýndan gözardý edilmiþti. Ancak, yirminci yüzyýlýn son onyýlýnda olduðumuz þu günlerdeinsanlýk karþýlýklý baðýmlýlýðýný giderek daha çok farketmeye baþlamýþ ve sonunda, hiçbir birey, kurum ve ulusun bütünden tamamen yalýtýlmýþ bir þekilde yaþamasýnýn mümkün olmadýðýna inanmýþtýr. Çevre / kalkýnma krizi birçok insanýn dünya hakkýndaki görüþlerini yeniden gözden geçirmesine ve dünyayý tek bir organik, karþýlýklý baðýmlý ve birleþmiþ bir sistem olarak görmesine neden olmuþtur. Sonuç olarak, toplumun gereksinimleri ile doðal dünyanýn sýnýrlý kaynaklarý arasýndaki denge arayýþý, toplum içindeki denge, barýþ ve uyum arayýþýnýn daha geniþ kapsamý içinde yer almaya baþlamýþtýr.

Ýnsan ýrkýnýn birliði ile cinsiyetlerin eþitliði arasýndaki yakýn bað Bahai Eserlerinde þöyle açýklanmaktadýr: ". . . kadýn erkekle eþit eðitim alma ayrýcalýðýna ve erkeðin sahip olduðu tüm haklara sahip olmalýdýr. Baþka bir deyiþle, kadýn dünyasýnýn sosyal ve ekonomik eþitlikte erkekle ayný kapasite ve öneme sahip olabilmesi için, kadýnlarla erkeklerin eðitimi arasýnda hiçbir fark olmamalýdýr. O zaman dünya birliðe ve uyuma ulaþýr. Geçmiþ çaðlarda insanlýk hatalý ve yetersiz oldu, çünkü eksikti. Savaþ ve beraberinde getirdiði yýkýntýlar dünyayý mahvetti; kadýnýn eðitimi savaþýn terk edilmesine karþý çok güçlü bir adým olacaktýr, çünkü kadýn tüm gücüyle savaþa karþý çýkacaktýr. Kadýn çocuðu yetiþtirir ve genci olgun hale gelmesi için eðitir.

Toplumun gereksinimleri ile doðal dünyanýn sýnýrlý kaynaklarý arasýndaki denge arayýþý, toplum içindeki denge, barýþ ve uyum arayýþýnýn daha geniþ kapsamý içinde yer almaya baþlamýþtýr.

Kadýn oðullarýnýn savaþ alanýnda kurban edilmesine karþý çýkacaktýr. Gerçekten de, kadýn evrensel barýþýn ve uluslararasý kararlarýn oluþturulmasýndaki en büyük etken olacaktýr. Hiç þüphe yok ki, kadýn savaþý ortadan kaldýracaktýr."

Bugüne kadar, toplumsal kuruluþ sistemlerinin çoðu kadýný bir kenara býrakmýþ ve önemsememiþtir. Genelde modern kalkýnma stratejileri eþitsizlik koþullarýný güçlendirmeye ve hatta zaman zaman, kýzýþtýrmaya yönelmiþtir. Birleþmiþ Milletler cinsiyetler arasýndaki eþitsizliðe dikkat çekmek amacýyla, "Birleþmiþ Milletler Kadýn Onyýlý: Eþitlik, Kalkýnma ve Barýþ (1975 - 1985)" dönemi baþlatmýþtýr. Bu Onyýl sýrasýnda yapýlan bir araþtýrma, kadýnlarýn uluslarýnýn sosyal ve ekonomik yaþamýna yaptýklarý önemli katkýlarý ortaya çýkarmýþtýr. Bu yeni araþtýrma ayrýca, kadýnlar tarafýndan taþýnan gereksiz yükleri ve topluma tam olarak katýlmalarýný önleyen engelleri de öne çýkarmýþtýr. Daha da önemlisi, Onyýl kadýnlarý bir araya getirmiþ ve görüþlerini ve deneyimlerini paylaþmalarý için önceden tahmin edilemeyen fýrsatlar saðlamýþtýr. Kadýnlar, kendi gelecekleri ve insan ailesinin geleceði konusunda paylaþtýklarý kaygýlarýn, ulus, sýnýf ve din sýnýrlarýný aþmalarýna yardýmcý olduðunu farketmiþlerdir. Buna ek olarak, Onyýl geleneksel kadýn kuruluþlarýnýn yeniden canlandýrýlmasýný ve kadýnlarýn özel gereksinimlerini dile getiren yeni Sivil Toplum Kuruluþlarý'nýn (STKlar) yaratýlmasýný hýzlandýrmýþtýr. Bu STK'lar kadýnlar arasýnda yaygýn bir iletiþim aðý kurulmasýný ve böylece de, kadýnlarýn kendi gereksinimlerini dile getirmelerini, kendi programlarýný tasarlamalarýný ve bütün düzeylerdeki karar alma sistemlerini etkilemelerini kolaylaþtýrmýþtýr. Onyýl süresince sürdürülen çabalarýn bir sonucu olarak, kalkýnma planlamacýlarý kadýnlarýn eðitim, teknoloji ve kredi gibi kaynaklara ulaþamamasý olgusuna el atmaya baþlamýþlardýr. Birleþmiþ Milletler kuruluþlarý, ulusal hükümetler ve uluslararasý kalkýnma kurumlarý, kadýnlarýn gereksinimlerine ve kaygýlarýna el atacak birimler oluþturmuþlardýr.

Ýnsan ýrkýnýn birliði ile cinsiyetlerin eþitliði arasýndaki yakýn bað Bahai Eserlerinde açýklanmaktadýr.

Bunlar, büyük oranda güçlendirilmesi ve yaygýnlaþtýrýlmasý gereken çok önemli baþarýlardýr. Ancak, bazý geliþmelere raðmen, kadýnlar hâlâ politika üretme alanýnýn dýþýndadýr ve kadýný ezen geleneksel sistemler de büyük oranda el deðmemiþ durumdadýr. Bu sistemler, binlerce yýldýr toplumu tanýmlayan baský modeline baðlý durumdadýrlar; erkekler kadýnlara hükmetmektedir; herhangi bir ýrk veya etnik grup bir diðerine hükmetmektedir; bir ulus bir diðer ulusa hükmetmektedir.

Kadýn evrensel barýþýn ve uluslararasý kararlarýn oluþturulmasýndaki en büyük etken olacaktýr.

Ýnsanlýðýn deðiþme konusunda gösterdiði tereddüte raðmen, Bahai Eserlerine göre "denge þimdiden deðiþmekte ve güç önemini yitirmektedir; kadýnýn daha güçlü olduðu zihinsel uyanýklýk, sezgi ve sevgi ve hizmet gibi ruhani özellikler deðer kazanmaya baþlamýþtýr. Bu nedenle, yeni çað daha az erkeksi ve kadýnsý ideallerle daha çok yoðrulmuþ bir çað -veya daha açýk bir anlatýmla, uygarlýðýn erkeksi ve kadýnsý unsurlarýnýn daha eþit bir denge içinde olduðu bir çað olacaktýr."

Her ne kadar kadýnlar kapasitelerini geliþtirmek ve dünya sorunlarýnýn çözümünde aktif bir rol oynamak üzere öne çýkmak zorunda olsalar da, erkeklerin tam bir iþbirliði olmadýðý takdirde, kadýnlarýn eylemlerinin etkisi sýnýrlanacaktýr. Birlik ve uyum içinde bir arada çalýþan kadýnlar, kendilerine açýk olan alanlarda büyük baþarýlar kazanmýþ durumdadýrlar. Þimdi eþit ortaklar olarak erkeklerle bir aray gelmek zorundadýrlar. Erkekler bu sürece tam destek verdikleri, kadýnlarý insani çabanýn her alanýna kabul

Erkekler ve kadýnlar, barýþýn ortaya çýkabileceði ve çevre açýsýndan sürdürülebilir bir uygarlýðýn ilerleyip kök salabileceði ahlaki ve psikolojik iklimin yaratýlmasýna birlikte yardýmcý olacaklardýr.

ettikleri, katkýlarýna gerekli deðeri verdikleri ve katýlýmlarýný teþvik ettikleri zaman, erkekler ve kadýnlar, barýþýn ortaya çýkabileceði ve çevre açýsýndan sürdürülebilir bir uygarlýðýn ilerleyip kök salabileceði ahlaki ve psikolojik iklimin yaratýlmasýna birlikte yardýmcý olacaklardýr.

Gerçek eþitlik için gerekli deðiþim, hiç þüphesiz, hem erkekler, hem de kadýnlar için zor olacaktýr, çünkü iki taraf da neyin alýþýlmýþ, neyin rutin olduðunu yeniden deðerlendirmek zorundadýr. Suçlamalardan vazgeçilmelidir, çünkü hiçbir birey tarihi ve sosyolojik güçler tarafýndan þekillendirilmiþ olduðu için suçlanamaz. Suç, büyümenin getirdiði sorumluluk yararýna gözardý edilmelidir. Ýnsanlýðýn karþý karþýya olduðu muazzam sorunlar düþünüldüðünde, herkes eski modelin artýk iþe yaramadýðýný kabul etmek zorundadýr ve herkes insan uygarlýðý ve bu uygarlýðýn dünya olan iliþkisi konusundaki sorumluluklarý için gelecek kuþaklara hesap vermekle yükümlü olacaktýr.

Ancak, deðiþim sevgi dolu bir eðitim, kiþinin kendisine ve baþkalarýna karþý sabýrlý olmasýný ve zaman gerektiren evrimsel bir süreçtir. Erkekler kendi potansiyellerine, kadýnlar kendi potansiyellerine ulaþmaktan alýkonulduðu sürece tam olarak ulaþamayacaklarýný farkettiklerinde, geçiþ dönemi kolaylaþacaktýr. Gerçekten de, erkekler eþitlik ilkesini aktif olarak destekledikleri zaman, kadýnlarýn kendi haklarý için savaþmalarýna gerek kalmayacaktýr. Yavaþ yavaþ, hem kadýnlar, hem de erkekler, uzun süredir sürdükleri saðlýksýz tutumlarý bir yana atacaklar ve gerçek birliðe götüren deðerleri kendi yaþamlarýnda yansýtmaya baþlayacaklardýr.

Bahai Uluslararasý Toplumu'nun görüþüne göre, ortaya çýkmakta olan dünya uygarlýðý, yeni bir deðerler dizisine ortak bir baðlýlýk duyulmasý, haklar ve sorumluluklar arasýndaki dengenin herkes tarafýndan anlaþýlmasý ve her bireyin, bir bütün olarak insanlýðýn yararlarýna hizmet etmek için istekli olmasý sayesinde sürdürülecektir. Bahailer için, ne kadýnlarýn özgürlüðüne duyulan baðlýlýk yeni bir geliþmedir, ne de cinsiyetlerin eþitliði belirsiz bir idealdir. Biz, insan ýrkýnýn birleþmesinin, erkeklerle kadýnlar arasýnda eþitliðin kurulmasýna baðlý olduðuna inanýyoruz.

Yavaþ yavaþ, hem kadýnlar, hem de erkekler, uzun süredir sürdükleri saðlýksýz tutumlarý bir yana atacaklar ve gerçek birliðe götüren deðerleri kendi yaþamlarýnda yansýtmaya baþlayacaklardýr.

Ortaya çýkmakta olan dünya uygarlýðý, yeni bir deðerler dizisine ortak bir baðlýlýk duyulmasý, haklar ve sorumluluklar arasýndaki dengenin herkes tarafýndan anlaþýlmasý ve her bireyin, bir bütün olarak insanlýðýn yararlarýna hizmet etmek için istekli olmasý sayesinde sürdürülecektir.

Bahai Eserleri, insanlýðýn bebeklik, çocukluk ve çalkantýlý ergenlik dönemlerinden geçtikten sonra, þimdi olgunluk çaðýna yaklaþmakta olduðunu ve bu aþamanýn "tümüyle uygarlaþmýþ ve yaþamýnýn tüm gerekli alanlarýnda organik bir birliðe ulaþmýþ bir dünyanýn yeniden inþa edilmesine" tanýk olacaðýný açýklamaktadýr.